Ülkemizin kanayan yarası deprem..Her doğal afette olduğu gibi deprem de, kişilerin hayatlarında kısa ve uzun süreli psikolojik etkiler bırakan en travmatik olaylar arasında yer alır. Özellikle çocuklar her olayda olduğu gibi depremde de en savunmasız gruptur. Kontrolümüzün dışında gerçekleşen, hayat rutinimizi, düzenimizi değiştiren depremi anlamakta ve başa çıkmakta zorlanırlar. Bu felaket karşısında çocukların tepkileri birbirinden farklı olabilmektedir. Bazıları hemen ardından davranış değişiklikleri gösterirken, bazıları haftalar aylar sonra gösterebilmektedir. Bazıları ise bu değişimlerin hiç birini göstermeyip yaşadıkları sıkıntı farkedilmemektedir.
Aşırı kaygı, korku, öfke, çok kolay sinirlenme ve ağlama
Saldırganlık
Parmak emme, tırnak yeme, gece ve gündüz altına kaçırma gibi yeni gelişen davranışlar
Aşırı hareketlilik, dikkat eksikliği ve konsantrasyonda zorluk
Uyku düzeninde ve alışkanlıklarında değişim. Yalnız yatamama, geceleri sık sık uyanma, uykuya dalmakta zorluk, kabuslar
Yalnız kalmaktan korkma, okul reddi
Fiziksel bir nedeni olmayan karın ağrıları, mide bulantısı, kusma, baş ağrısı, beslenme bozuklukları
Çocukların verdiği tepkiler sadece olayın dehşeti değil, aynı zamanda etrafındaki yetişkinlerin kaygıları, stresi ve tepkileri ile de ilişkilidir. Çocuklar ebeveynlerinin tepkilerini izler, olaya ve duruma ilişkin ipucu yakalamaya çalışırlar. Çocuklar için rol model olan yetişkinlerin duyguları, davranışları , söyledikleri onlar için birer kaynak niteliğindedir. Bundan dolayı kendisi çok kaygılı olan bir ebeveynin çocuğunu sakinleştirmeye çalışması oldukça zordur. Bundan dolayı çocuğun çevresindeki yetişkinlerin öncelikle kendi duygularını anlamaları ve başa çıkmaları gerekir. Peki ardından çocuklarımıza nasıl yardımcı olabiliriz?
Öncelikle çocukların ihtiyacı olan güvende olduklarını bilmek ve hissetmektir.Nasıl hissetiğinizi ve nasıl başa çıktığınızı basit cümlelerle anlatın. Kendiniz, aileniz ve diğer insanların zarar görmemesi ve güvende olmaları için mümkün olan şeylerin yapıldığını anlatın.
Çocuklar yaşadıkları duyguları kelimelere dökmekte zorlanırlar ve paylaşamadıkları için daha çok etkilenirler. Kendilerini oyun ve sanat yoluyla ifade etmelerine izin verin. Ve en önemlisi çocuğun duygularına, düşüncelerineve tepkilerini saygı gösterip anlamaya çalışın.
Çocuğun yaş grubuna göre sorularına cevap vermek, depremi oyunlarla anlatmak faydalı olacaktır. Fazla ayrıntı çocuklarda daha çok kaygıya sebep olabilir bundan dolayı temel bilgilerle ve kısaca anlatmak önemlidir.
Çocuklar bu sureçte medyadan ve akranlarından da bilgi alacaklardır. Ne bildiği konusunda konuşmak ve yanlış anlamaları gidermek için ihtiyaç duyduğu temel ve doğru bilgileri vermek oldukça önemlidir.
Çocukların endişelerinin ve korkularının artmaması için medyadan olabildiğince uzak kalması sağlanmalıdır.
Çocuğun yaşanılan felaketle başetmesine yardımcı olmak adına kendi davranışlarımızla, sorunlarla başa çıkmak için gösterdiğimiz çabalarımızla rol model olmalıyız. Yardımlaşma konusunda teşvik etmeli, toplumsal iyileşmeye katkı sağladıklarını hissetmelerine yardımcı olmak için desteklemeliyiz.
Bu süreçte çocuklarımıza karşı her zamankinden daha anlayışı, sabırlı ve duyarlı olmalıyız.
Siz ebeveynler olarak yaşadığınız travmatik süreci daha sağlıklı atlatabilmek adna kendiniz için gereken desteği esirgememelisiniz. Siz iyi olmazsanız çocuğunuza da gereken desteği veremezsiniz.
Deprem sonrasında çocuklarda gelişen ve gözlemlenen bu konusunda uyum ve davranış problemleri, travma sonrası belirtiler devam ettiğinde mutlaka profesyonel yardım alınmalıdır.